Zeka, insanlığın en önemli ve ilgi çekici özelliklerinden biridir ve son zamanlarda birçok alanda göz kamaştırıcı başarılar elde eden birçok insan bulunmaktadır. Yapay zeka, uzay keşfi, tıp ve çevre bilimleri gibi alanlarda çalışan birçok insan, insanlığın bilgi ve teknolojiye olan erişimini ve anlayışını ileriye taşırken, aynı zamanda insanın potansiyelini de artırırlar. Bu zeki insanlar, sadece kendi alanlarında değil, aynı zamanda insanlığın genel gelişimine de büyük katkıda bulunurlar. Son zamanların en zeki 10 insanı, sadece akıllarının parlaklığıyla değil, aynı zamanda insanlığa hizmet etme arzuları ve vizyonlarıyla da insanlığın geleceğini şekillendirme gücüne sahiptirler.
Hepimizin bildiği İngiliz bilim adamı Stephen Hawking'in IQ'su 160 puandır. Şiddetli dejeneratif hastalığına dünyanın en zeki insanlarından biri olduğunu ve bilime ve kozmolojiye en çok katkıda bulunan insanlardan biri olduğunu onlarca kez kanıtladı. Ancak IQ'su oldukça yüksek olmasına rağmen, bu ilk 10'daki insanların en düşüğüdür.
Stephen 17 yaşındayken fizik ve kimya okumak için Oxford Üniversitesi'ne gitti. Daha sonra ilk yılını çok sıkıcı bulduğunu söyledi! Oxford'dan mezun olduktan sonra, kozmoloji -evrenin kökeni bilimi - konusundaki çalışmalarını ilerletmek için Cambridge Üniversitesi'ne gitti.
Ne yazık ki, 21 yaşındayken Stephen'a motor nöron hastalığı teşhisi kondu ve sadece iki yıl ömrü kaldığı söylendi. Bu hastalık yavaş yavaş vücudun kaslarıyla iletişim kuran beyin hücrelerini etkiler. Zamanla, hastalar yürümekte, konuşmakta ve hatta yardım almadan yutkunmakta zorlanırlar.
Stephen bilim dünyasına birçok önemli katkılarda bulunmuştur. Dünyanın nasıl başladığına dair teoriler geliştirdi ve kara delikler, yıldızlar ve evren hakkındaki anlayışımızı ilerletti.
Stephen birçok insan için bir ilham kaynağı olarak hatırlanır. İnanılmaz bir zekası, inanılmaz kararlılığı vardı ve hastalığının yoluna çıkmasına izin vermedi. Doktorların tahminlerine meydan okudu ve teşhisinden sonra 55 yıl daha yaşadı.
Judit Polgár, satranç tarihinin en iyi kadın oyuncusu olarak kabul ediliyor. 1976 yılında Macaristan'da doğdu ve çocukluğundan beri babası sayesinde eğitim gördü. 15 yaşında Grandmaster unvanını elde etti ve o sırada bunu başaran en genç kişi olaraj ve daha önce eski Dünya Şampiyonu Bobby Fischer'ın elindeki rekoru kırdı.Judit, Garry Kasparov'a karşı bile bir oyun kazandı.
13 Ağustos 2014'te rekabetçi satrançtan emekli olduğunu duyurdu. Polgár, Macar milli erkek takımının yeni kaptanı ve baş antrenörü olarak seçildi.Macaristan'ın en yüksek nişanı olan Macaristan Aziz Stephen Nişanı'nın Büyük Haçını aldı.
2021'de Polgár, Dünya Satranç Onur Listesi'ne alındı.Polgár yalnızca bir satranç ustası değil, aynı zamanda kayıtlı 170 puanlık IQ'ya sahip sertifikalı bir zekidir.
Andrew J. Wiles, 11 Nisan 1953'te Cambridge, İngiltere'de doğdu. Lisans eğitimini Oxford Üniversitesi Merton Koleji'nde yaptıktan sonra Cambridge Üniversitesi'nde doktorasını yaptı.
Bir yüksek lisans öğrencisi olarak Andrew, kübik denklemlerin diofantin teorisinde büyük bir atılım yaptı ve Coates-Wiles Teoremi olarak bilinen bir sonucu kanıtladı. 1977'de Harvard Üniversitesi'nde Benjamin Pierce Eğitmeni olarak Amerika Birleşik Devletleri'ne geldi ve burada Barry Mazur ile yaptığı işbirliği Iwasawa Teorisinde uzun süredir devam eden bir varsayımı çözdü.
Andrew, Pierre de Fermat'ın (1607-1665) Diophantus'un Arithmetica nüshasının kenarına yazdığı basit ve kulağa hoş gelen bir ifade olan, üç yüzyıldan fazla tüm çabalara rağmen çözülemeyen Fermat'ın Son Teoreminin kanıtıyla dünyaca ünlüdür.
30 yıl boyunca matematik bölümünün bir üyesi olarak Andrew, 2005'ten 2009'a kadar bölümün başkanlığı da dahil olmak üzere sürekli bir liderlik rolü oynadı ve alanında dünya çapında bir çok ödüle layık görüldü.
Paul Gardner Allen, Amerikalı yatırımcı ve bilgisayar yazılım sistemleri ve uygulamaları geliştiren Microsoft Corporation'ın kurucu ortağı olarak bilinir.
Allen, Seattle, ABD' de büyüdü. Özel bir banliyö özel hazırlık okulu olan Lakeside School'a gitti ve burada bilgisayarlara ortak bir ilgi duyduğu öğrenci arkadaşı Bill Gates ile arkadaş oldu ve birlikte bilgisayar programlama becerilerini geliştirmeye başladılar.
2000 yılında Allen Microsoft'un yönetim kurulundan istifa etti ve ardından şirketteki hisselerinin çoğunu sattı. İnteraktif bir müzik müzesi olan Experience Music Project'i ve ardından 2003 yılında bir beyin araştırma tesisi olan Allen Beyin Bilimi Enstitüsü'nü kurdu. Aynı zamanda NBA'deki Portland Trail Blazers takımının sahibidir.
Paul Allen 2018 yılında 65 yaşında iken Lenf Kanseri hastalığı nedeniyle hayata veda etti.
Garry Kasparov, 1985-2000 yılları arasında dünya şampiyonu olan Rus - Hırvat satranç büyükustası. 1985'te Anatoli Karpov'u yenerek dünya şampiyonu unvanını kazandı, bu unvanı 2000 yılında yenildiği Vladimir Kramnik'e devretti. Onun Temmuz 1999'daki FIDE Rating listesinde gerçekleştirdiği 2851 ELO puanı yalnızca Magnus Carlsen tarafından geçildi. Pek çok kişi kendisini tarihte görülmüş en güçlü oyuncu olarak değerlendirmektedir.
Kasparov, dünya çapındaki ünü sayesinde bilgisayar üreticilerinin de ilgi odağı olmuştu. "Kasparov Dünyaya Karşı" oyunu yaratıldı. Bazı şirketler, teknolojinin ne kadar geliştiğini göstermek için onu yenebilecek bir bilgisayar geliştirmek istediler. IBM, Deep Blue (Derin Mavi) isimli bir bilgisayar yaparak Kasparov ile bir maç ayarladı. 1996'da yapılan 6 setlik maçlar sonunda Kasparov, Deep Blue'yu 4-2 yendi.
Kim Ung-Yong, 1962 doğumlu bir Koreli ve üç yaşında Japonca, Korece, Almanca ve İngilizce okuyabildiği için dünyanın en olağanüstü çocuğu olarak ünlendi. Şu anda 210 puanlık inanılmaz IQ'su ile dünyanın en zeki insanlarından biri olarak kabul ediliyor.
Ayrıca, daha üç yaşındayken Hanyang Üniversitesi'nin fizik derslerine katılıyordu; ve daha sonra, 7 yaşındayken Amerika Birleşik Devletleri onu NASA ile işbirliği yapmaya davet etti.
Terence Tao, 1975 doğumlu Avustralyalı bir matematikçidir. Şu anda 230 puanlık inanılmaz bir IQ ile dünyanın en zeki insanlarından biridir. 20 yaşında Princeton Üniversitesi'nde doktorasını aldı ve 24 yaşında UCLA'ya, kuruluşundan bu yana en genç profesör olarak katıldı.
Bugünlerde harmonik analiz, kısmi diferansiyel denklemler, toplamsal birleşim, rastgele matris teorisi ve analitik sayılar teorisi üzerinde çalışıyor.
1966 Rusya doğumlu Grigori Perelman, Poincaré varsayımı ve Fields madalyası sahibi William Thurston'ın geometrileştirme varsayımı üzerindeki çalışmaları nedeniyle 2006 yılında Fields Madalyası'na layık görülen fakat madalyayı reddeden Rus matematikçidir.
2003 yılında Perelman akademiyi bırakmıştı ve görünüşe göre matematiği terk etmişti. Fields Madalyasını reddeden ilk matematikçiydi.
Perelman, St. Petersburg Eyalet Üniversitesi'nden doktora derecesi aldı ve ardından 1990'ların çoğunu, Berkeley'deki California Üniversitesi de dahil olmak üzere Amerika Birleşik Devletleri'nde geçirdi. 1 Ocak 2006'ya kadar St. Petersburg Üniversitesi Steklov Matematik Enstitüsü'nde halen araştırmacı olarak görev yapıyordu.
2002'de internette yayınlanan üç zor makaleden oluşan bir dizide Perelman, Poincare varsayımının ve geometrileştirme varsayımının kanıtlarını duyurdu. 2006 yılına gelindiğinde matematikçiler arasındaki fikir birliği, Perelman'ın Poincare varsayımını olumlu ve muhtemelen geometrileştirme varsayımında da çözdüğü yönündeydi. Genel olarak, tanıttığı tekniklerin diğer geometri ve analiz dalları üzerinde derin bir etkisi olacağına inanılmaktadır. 2010 yılında CMI, Perelman'a Poincare varsayımını kanıtladığı için milyon dolarlık ödül teklif etti. Fakat Perelman Fields Madalyası teklif edildiğinde yaptığı gibi, bu ödülü de reddetti.
Bazı iddialara göre Perelman şu anda işsiz, annesi ve kız kardeşiyle birlikte St Petersburg'da küçük, hamamböcekleriyle dolu, tek yatak odalı, sade bir dairede yaşıyor.